CROSSFIT X JAGUAR PACE AİLESİ

Spor; bedensel gelişim için yararlı, eğlenmek ve yarışmak amacı da barındıran hareketlerin tümüne verilen ortak ad olarak tanımlanıyor. Günümüzdeyse spor ve performans artık bir sanat haline gelmiş durumda. Neden mi? Çünkü insanlar vücutlarını bir heykeltıraşın bir heykeli şekillendirdiği gibi şekillendiriyor, yüksek yoğunluklu crossfit antrenmanları yapanlar performanslarıyla kendilerine hayran bırakıyor veya Pilates egzersizi yapan birini izlemek, modern dans veya bale yapan birini izliyormuş hissi yaratıyor, koşan biriyse enerjisinin hiç bitmeyeceğini düşündürüyor. Kısacası fiziksel aktiviteler, bugün hem spor yapanların hem de spor yapanları izleyenlerin duygularını harekete geçiriyor. Aslında bu durum, performans ve sportifliği merkezine alan her sektör için geçerli; özellikle de konu otomobiller olduğunda…

Bu noktada Jaguar’ın E-PACE ve F-PACE modellerini göz ardı etmek imkansız çünkü ikisi de performans kavramını gerek fiziksel gerek fonksiyonellik anlamında sanata dönüştüren, profesyonel sporcuların özelliklerine sahip modeller.

F-PACE’i ele alalım. Onu ilk gördüğünüzde kaslı gövdesi dikkatinizi çekiyor ve durduğu yerde dahi performansının potansiyelini hissettiriyor. 2.0 lt dört silindirli dizel motorunun 180 bg gücünü ve 430 Nm’lik torkunu dört tekerleğine birden iletiyor, 0-100 km/s hızlanmasını yalnızca 8.7 sn’de tamamlıyor, maksimum 208 km/s hıza ulaşıyor ve boyutlarından beklenmeyecek bir çeviklik sergiliyor; aynı crossfit gibi bitmek tükenmek bilmeyen bir enerjiyle, çevikliğin ve patlayıcı gücün birleştiği, günlük hayatta karşılaşılabilecek herhangi bir fiziksel aktivitenin hiçbir şekilde kişiyi yormayacağı antrenmanlara gönül vermiş biri gibi görünüyor.

E-PACE de aynı F-PACE gibi duruşuyla her zaman harekete hazır olduğunu gösteriyor. Gücünü 2.0 lt benzinli motordan alan bu model, 250 bg güce ve 365 Nm torka sahip. 0-100 km/s hızlanmasını 7.0 sn’de tamamlıyor ve maksimum 230 km/s hıza ulaşıyor. Kaslı gövdesi, F-PACE’inkinden biraz daha küçük. Yani E-PACE, F-PACE’in yanında profesyonel bir koşucu gibi. Hızlı, çevik ve enerjisi hiç bitmeyecekmiş gibi görünüyor.

Spor yapmanın temeli, kişinin kendini temposu yüksek ve hatta belki de stresli günlük yaşamda hem fiziksel hem de zihinsel anlamda daha iyi hissetme amacına dayanıyor. Spor yapan kişilerin günlük yaşamda daha az yorgun hissettikleri, zihinsel anlamda daha canlı oldukları ve stresle daha iyi başa çıktıkları bilimsel bir gerçek. Sportifliği ve performansı merkezine alan Jaguar’ın bu iki modeli için de durum farklı değil. Her ikisi de kullanıcılarının hayatlarını fiziksel aktivite yaptıkları süre dahil, kolaylaştırmaya odaklı özellikler barındırıyor. Örnek olarak Activity Key gösterilebilir. Bu fonksiyonla kullanıcı aracın anahtarını yanına almak zorunda değil. Sağlam bir kayışa ve tamamen su geçirmez özelliğe sahip bilekliği takıp, aracı kilitlemek veya kilidini açmak için bilekliği bagaj kapağında yer alan Activity Key temas noktasına dokunduruyorsunuz.

Elbette F-PACE ve E-PACE’in kullanışlılık özellikleri bununla sınırlı değil. F-PACE 650 litre, E-PACE ise 577 lt bagaj hacmine sahip. Her iki modelde de cama sürüş bilgilerinin yansıtıldığı ve sürücünün gözünü yoldan ayırmadan bilgilere ulaşmasını sağlayan Head-Up Display, dokunmatik Touch Pro bilgi-eğlence ekranı ve elektrikli harekete duyarlı bagaj kapağı gibi daha sayılabilecek birçok fonksiyon bulunuyor. Bütün bu özellikler de kaliteli malzemelerin kullanıldığı, sade ve şık çizgilerin ahenk içinde birleştiği, “sanat eseri” gibi hissettiren bir kabin ortamıyla birlikte sunuluyor.