DEĞİŞEN ALIŞKANLIKLARIMIZ VE SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK

İçinde bulunduğumuz dönemde alışkanlıklarımız büyük oranda değişime uğradı. Normalde iş yerinde, açık havada ya da farklı mekanlarda yapılan birçok aktivite evlere taşındı. Bir süredir insanlar evden çalışıyor, spor ihtiyacını evden karşılıyor, öğrenciler evde eğitim görüyor.
<span style="text-shadow: 2px 2px 2px rgba(0, 0, 0, 0.53);">DEĞİŞEN ALIŞKANLIKLARIMIZ VE SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK</span>

Tüm dünyayı evde tutmaya devam eden bu süreç, yeni normalleri beraberinde getirdi. Eğitim, ekonomi, sosyal hayat, sağlık sistemlerine bakış açısı farklı bir boyuta taşındı. Bu süreç geçici olsa bile artık eğitimlerin dijital olarak devam edebileceği fikri doğdu, yeni çalışma şekilleriyle tanışıldı ve sağlık sistemleri çok daha önemli bir hale geldi.


Peki, günlük hayatımızı etkileyen bu değişimler, toplumsal bilinci ve tercihleri nasıl etkiliyor?

Bu dönemin sonrasında sosyal hayatta ise kapalı kalabalık ortamlarda daha dikkatli davranılacak ve bu dönemde kazanılan olumlu alışkanlıklar tamamen bırakılmayacak gibi görünüyor.


Peki, günlük hayatımızı etkileyen bu değişimler, toplumsal bilinci ve tercihleri nasıl etkiliyor?

KİŞİSEL ALIŞKANLIKLAR BÜYÜK DEĞİŞİMLERİN HABERCİSİ

KİŞİSEL ALIŞKANLIKLAR BÜYÜK DEĞİŞİMLERİN HABERCİSİ<br>

Kişisel alışkanlıkların değişmesi, daha büyük değişimlerin habercisi olabilir. Çünkü evde vakit geçirme zorunluluğunun oluşmasıyla beraber aslında herkes yepyeni bir hayat tarzıyla karşılaştı. Tüketim alışkanlıkları değişti, gıda ve hijyen ürünlerine olan talep arttı. Bununla beraber insanlar, evde kendi ekmeğini ve yoğurdunu yaptıkça doğaya yönelmenin, üretmenin ne kadar önemli ve güzel bir şey olduğunu keşfetti. Üstelik evde bir şeyler üretmek, yepyeni bir konuyu da gündeme taşıdı: Evsel atıklar.


Evde vakit geçirdikçe artan atık miktarı, “atık yönetimi” yapmayı zorunlu hale getirdi. Gerek evsel atıkları azaltmak gerek doğal kaynakları akıllıca kullanmak için daha fazla çaba sarf edilmesi gerektiği anlaşıldı.


Doğal kaynakların sürdürülebilirliğini sağlamak ve “plastik ayak izini” azaltmak adına doğada uzun yıllar boyunca yok olmayan plastik maddelerin kullanımı mümkün olduğunca azaltılabilir. Örneğin günlük yaşamda cam ürünlere daha fazla yer verilirken halihazırda evde olan plastiklerin ise kullanım ömürleri uzatılabilir. Ayrıca evdeki organik ve geri kazanılabilir atıkları ayırmak da dünya için iyi bir çözüm yöntemi olabilir.

TERCİHLERİN YÖNÜ DEĞİŞEBİLİR

TERCİHLERİN YÖNÜ DEĞİŞEBİLİR

Fabrikaların daha az çalışması, ekonomik faaliyetlerin yavaşlaması yani insanın daha az sokağa çıkmasıyla doğa kendini birkaç ayda yenilemeye başladı bile. Bu yenilenmeyle beraber evdeki alışkanlıklar kadar dünyada birtakım işleyişler de değişti. İnsanların daha az trafiğe çıkması ve araç kullanmasıyla fosil yakıt kullanımı azaldı. Bu sayede metropollerde, kalabalık şehirlerde hava temizlendi, su kirliliği azaldı ve saklanan canlılar ortaya çıktı.


Öyle görünüyor ki bundan sonraki süreçte eski alışkanlıkların bir kısmını bırakmak gezegenin geleceği için olumlu sonuçlar verecek. Doğa kendini iyileştirmeye başlamışken “doğal kaynakların sürdürülebilirliği” için yeni adımlar atmak ve toplumsal olarak yeni davranışlar kazanmak güzel bir başlangıç olabilir.

GÜNLÜK HAYATTA NELER YAPILMALI?

GÜNLÜK HAYATTA NELER YAPILMALI?

Dünyada tüketici alışkanlıklarını değiştiren bu dönüşümle beraber aslında toplumların daha fazla bilinçlenmesi bekleniyor. Bu doğrultuda doğal kaynakların sürdürülebilirliğini artırmak için öncelikle günlük hayattaki fosil yakıt kullanımının azaltılmasının doğru bir adım olabileceği konuşuluyor. Bu nedenle aslında ileri dönemlerdeki tercihlerin elektrikli araçlar veya hibrit otomobillerden yana olacağı tahmin ediliyor.


Tamamen Elektrikli Jaguar I-PACE gibi çevre dostu otomobillere karşı talep arttıkça şarj istasyonlarının sayısının artırılması gibi önemli altyapı gelişmeleri de hızlanabilir. Üstelik uzmanlar otomotiv sektörünün yanında hava kalitesinin iyileşmesi için tüm dünyada uçak, gemi gibi diğer önemli taşıtların da çevre dostu enerjiye geçme sürecinin hızlanması gerektiğini söylüyor. Bunların yanında toplumların enerji tasarrufu konusunu merkeze alması ve günlük davranışlarda bu yönde iyileşme olması da “sürdürülebilirlik” kavramı için çok değerli.


Tamamen Elektrikli Jaguar I-PACE

Umuyoruz ki bundan sonraki süreç, tecrübelerden ders çıkardıktan sonra değişen alışkanlıklara doğru bir şekilde yön verme açısından dünya için çok daha verimli sonuçlar doğurur.

HIZLI BAĞLANTILAR