JAGUAR’IN 80 YILI

JAGUAR’IN 80 YILI

TASARIMIN EVRİMİ:
JAGUAR’IN 80 YILI - 2. BÖLÜM

Jaguar’ın seksen yılı, ikon haline gelmiş bir tasarımın seksen yılı anlamına gelir. Jaguar ailesi zamanla değişim gösterse de kökenleri günümüzün ürün yelpazesine kadar devam etti. Bu yazıda günümüzde hala bize ilham kaynağı olan temel tasarımların izini sürüyoruz.

İkinci bölümde 1960’larla başlıyoruz ve çok daha ikonik modellerin yaratılmasına şahit oluyoruz. Bu dönem, hala günümüz modellerine ilham veren Jaguar tasarımının yerleştiği yıllardır.

1960
 

1960: GERÇEK BİR İKON

 
Jaguar E-TYPE bir zamanlar America’s Road & Track dergisi tarafından “insanoğlunun bildiği en iyi kız tavlama otomobili” olarak nitelendirildi ve o zamandan beri İngiliz otomobil tasarımının en sevilen örneklerinden biri oldu. Prömiyeri 1961 Cenevre Otomobil Fuarı’nda gerçekleştirilen Jaguar E‑type tasarlandığı ilk andan bu yana her zaman saygı gördü.

Tıpkı kendisinden önce gelen Jaguar XK120 gibi. Model tüm rakiplerini gölgede bıraktı ve performans otomobillerin görünümünü sonsuza dek değiştirdi. Otomobil Jaguar isminin kedigillere özgü zarafetini kusursuz bir şekilde içinde barındırıyordu. Beklenmeyecek derecede uzun kaputu ve şık monokok tasarımıyla E‑type büyüleyici formu etkileyici bir işlevsellikle bir araya getirdi.

3,8 litre düz altı silindirli motoruyla performansı da görünümüyle uyumluydu. Tamamen alüminyumdan yapılan Jaguar Lightweight E‑type, yarış için özel üretilmiş bir versiyondu. Başlangıçta 18 adet olarak planlanan bu otomobilden yalnızca 12 adet üretildi. Efsane niteliği kazanan model 2014 yılında Missing Six serisinin üretimiyle yeniden hayata döndürüldü.

“1950’ler ve 1960’larda Jaguar son derece havalı, modern bir markaydı. Çok istikrarlı sayılmazdı ve otomobiller ailenin diğer üyeleriyle güçlü bir benzerlik taşımıyordu. Ancak markanın temel değerleri olan heyecan duygusu ve sadelik her şeyin önüne geçti.”

IAN CALLUM

Jaguar Tasarım Direktörü

1966
 

1966: HAYATA GEÇİRİLMEMİŞ EN İYİ JAGUAR



Büyük bir gizlilik içinde üretilen Jaguar XJ13 modelinin Le Mans’ta yarışması hedefleniyordu. Ancak yönetmelikte yapılan değişiklikler ve seri üretim otomobillere ağırlık verilmesi projeyi genel anlamda sekteye uğrattı.

Jaguar XJ13’ün biçimi bir şaheserdi ve yalnızca bir adet üretilmesine rağmen Jaguar tasarımını sonsuza dek değiştiren Sayer’ın çalışmalarına uygun bir övgü niteliği taşıyordu. Kompakt, kıvrak ve doğuştan kedigillere özgü bir karaktere sahip olan otomobilin arka camının altında görkemli V12 motoru bile görülebiliyordu.


Yarış potansiyeline tam olarak ulaşamamasına rağmen Jaguar XJ13, 1971 yılında V12 motorun tanıtıldığı Jaguar E-TYPE pazarlama kampanyasının bir parçası olarak piste çıktı. 1966 yılında Jaguar XJ13, V12 motora sahip ilk Jaguar olarak kayıtlara geçti.


Film çekimi sırasında magnezyum alaşım jantlardan bir düştü ve otomobil takla attı. Direksiyondaki Norman Dewis havadayken motoru kapatmayı başardı ve kazadan yara almadan kurtuldu. Jaguar XJ13 yeniden yapıldı ve paha biçilemeyen, belki de en güzel Jaguar olarak bugüne kadar ulaşarak Jaguar Heritage Koleksiyonu’ndaki yerini aldı.


1968

 

1968: BİR SERİNİN BAŞLANGICI

 
Jaguar XJ6 Sir William Lyons tarafından tasarlanan son otomobildi ve onun cesur dokunuşlarının mirasını simgeliyordu. Lyons tasarımıyla gurur duyuyordu ve hatta Jaguar XJ6’yı “şimdiye kadar üretilen en iyi Jaguar” olarak tanıtan reklam kampanyasında da yer aldı. Belki de haklıydı. Jaguar XJ6, Jaguar’ın mevcut sedan ürün yelpazesinin yerini aldı ve Lyons’un en uzun ömürlü eseri olma yolunda ilerledi.

Jaguar XJ6’nın gövde biçimi bir ustanın fırça darbelerini taşıyordu. Diğer otomobillerin karakterini kaybetmeye başladığı bir dönemde Jaguar’ın kimliği belirgin biçimde parladı.

Jaguar XJ6’nın etkileri bugün dahi hissediliyor. Geleceğin Jaguar Tasarım Direktörü Ian Callum’a da ilham veren bu modeldi. Callum henüz 14 yaşındayken Jaguar’ın Başkan Yardımcısı Bill Heynes’e mektup yazarak ve kendi otomobil tasarımlarını da ekleyerek tavsiyelerde bulunmasını istedi. Heynes’in yanıtı teşvik ediciydi; Callum’a sanat ve teknik çizim okuyarak becerisini geliştirmesini tavsiye ediyordu ve Callum’un tasarım sürecinde stil açısından yeteneği olduğunu söylüyordu. Jaguar XJ6’nın verdiği ilham ve Heynes’in olumlu yanıtı Callum’un otomobillere ve Jaguar’a olan ilgisini güçlendirdi.


1975
 

1975: BİR İKONUN YERİNİ ALMAK

 
Simge haline gelen Jaguar E‑type’ın yerine başka bir otomobil tasarlama işi Malcolm Sayer’a düştü. Jaguar XJ-S modeli destekli C sütunları ve içbükey arka camı sayesinde öncekine göre çok daha aerodinamikti.

Yeni güvenlik yönetmelikleri nedeniyle 1960’ların Jaguar E-TYPE modelinin özgür ve rahat ruhundan uzaklaşmak gerekiyordu. Ancak model hala lüks öğeler taşıyor ve güçlü Jaguar görünümünü benimsiyordu.

Jaguar XJ-S, kaputun altındaki yeni düz altı silindirli 3,6 litrelik tamamen orijinal olan üçüncü Jaguar motorunu tanıttı. Güncellenen V12 motor, tasarımın lüks havasını pekiştirirken sportif potansiyelini de göz önüne serdi.


1996
 

1996: EN HIZLI SATAN SPOR OTOMOBİL

 
Dünyaya Jaguar sıralı altı silindirli motoru tanıtan Jaguar XK120 gibi, Jaguar XK8 de ilk Jaguar V8’i tanıttı.

Otomobilin tasarımı geçmişin ikonik Jaguar’larından ilham alıyordu. Jaguar artık Ford’un mülkiyetinde olmasına rağmen yeni Jaguar spor otomobilleri için seçilen planlar Geoff Lawson ve Jaguar tasarım ekibine aitti.

Bu miras geçmişten gelen Jaguar yüzlerini, modern iç hacim, güvenlik ve lüks gereksinimleriyle bir araya getiren şık tasarımda da görülebiliyordu. Jaguar XK8 o dönem Jaguar’ın en hızlı satan spor otomobili oldu.