JAGUAR’IN 80 YILI

Jaguar’ın seksen yılı, ikon haline gelmiş bir tasarımın seksen yılı anlamına gelir. Geçtiğimiz seksen yıldaki önemli tasarımların izini sürüyoruz. Bu tasarımlar olmadan günümüzün Jaguar ailesi aynı olamazdı.

Birinci bölümde 1935’ten 1959’a kadar, evrimin ilk dönemlerini gördük. İlk Jaguar modelinden başlayarak motor sporlarındaki başarılara ve öncü spor sedan segmentinin doğuşuna gidiyoruz.



 

1935: JAGUAR DOĞUYOR

 
Bu büyük kedinin adını taşıyan ilk otomobil 1935 SS Jaguar 2,5l Sedan modeliydi. Swallow Sidecar adı altında üretilen model, 1922’de kurulan William Lyons ve William Walmsley şirketi tarafından üretildi.

2,5l Sedan otomobil şık, alçak tasarımıyla savaş öncesi dönemin en farklı ve en güzel otomobillerinden biriydi. Modelin bu nitelikleri yansıtan, kedigillere özgü zarafetini ve şıklığını güç ve çevikliğin hassas dengesiyle bir araya getirmesini özetleyen yeni bir isme ihtiyacı vardı. Bu büyük kedi bu nedenle seçildi ve SS Jaguar bu benzetmenin hakkını mükemmel bir biçimde verdi. SS adının savaş sırasında kazandığı kötü ün nedeniyle Jaguar adına olan evrim kaçınılmaz oldu ve bu isim 1945’te şirket çapında benimsendi. Böylece Jaguar markası doğdu.



 

1948: TÜM GÖZLER ÜZERİNDE

 
William Lyons tarafından birkaç ay içinde tasarlanan Jaguar XK120 bir simge haline geldi. Yalnızca ilgi yaratmakla kalmayan model aynı zamanda heyecan yarattı.

Model, Jaguar’ın 1940’ta üretimi durdurulan SS100’den bu yana üretilen ilk spor otomobiliydi. Otomobilin gövdesi boyunca ilerleyen belirgin tamponlarıyla Jaguar XK120 baştan aşağıya etkileyiciydi. Yere yakın, akıcı çizgiler Lyons’un motosikletlere duyduğu tutkuyu yansıtıyor ve belki de savaş zamanında öğrendiği uçak tasarım tekniklerinden aldığı ilhamla ortaya çıkıyordu.

Jaguar XK120 sonraki yirmi yıl boyunca Jaguar’ın imzası haline gelecek dikey çubuklu oval ızgarayı da tanıttı.

Jaguar XK120, başarısı sayesinde kırk yıldan uzun süreyle yollarda gördüğümüz Jaguar otomobillere gücünü veren yeni çift eksantrikli motor için hem bir tasarım alıştırması hem de bir test niteliğindeydi.
 

 

1951: SAFKAN YARIŞÇI

Jaguar C‑Type tüm zamanların olmasa bile, hiç şüphesiz kendi zamanının en güzel yarış otomobillerinden biriydi. William Lyons zekasını kullanarak safkan bir Jaguar yarış otomobilinin bu toy markaya getirebileceği olumlu tanıtım fırsatını fark etti ve 1951’de çalışmalar başladı.

Aerodinamik uzmanı Malcolm Sayer uçak endüstrisinden edindiği deneyimle, Jaguar C‑type’ın akıcı siluetini geliştirdi. Sayer’ın hafif tasarıma olan tutkusu sayesinde Jaguar C‑type, temel aldığı Jaguar XK modelinden %25 daha hafifti.

Jaguar C-type’ın geçmişindeki belki de en önemli an Le Mans oldu. 1951’de yarışı kazandı ancak 1953’te hiç şüphesiz en iyi performansını gösterdi. Hafif gövdeleri ve gelişmiş disk frenleriyle Jaguar C-type’lar birinci, ikinci, dördüncü ve dokuzuncu gelerek neredeyse kimsenin onları yakalayamayacağını kanıtladı.

 

1954: BİR İLK GELİYOR

 
İmza niteliğindeki kuyruk kanadıyla Jaguar D‑Type uçak tasarımından gelen bir teknik olan monokok yapının kullanıldığı ilk modeldi.

Çalışmalardan yine aerodinamik uzmanı Malcolm Sayer sorumluydu. Sayer, gösterişli olduğu kadar ele avuca sığmayan ve hafif şekiller yaratılmak üzere gelişmiş aerodinamik prensiplerden yararlandı. Günümüzde hala motor sporlarında kullanılan monokok yapı Jaguar D‑type’ın temel özelliklerinden biriydi. Bu yapıda, sürücünün oturduğu merkezi bir “küvet” ile ön ve arka alt çerçeveler üzerine yerleştirilmiş temel bileşenler yer alıyordu.

Jaguar D‑type’ın akıcı silueti Sayer’in “biçim işlevi takip eder” prensibine bağlı kalınarak rüzgar tünelinde saatler süren çalışmalar sonucunda doğdu. Oval hava girişi, akıcı kaput, üstü yarı kapalı arka tekerlekler, farklı ve dengeleyici kuyruk kanadı gibi özellikler bir araya gelerek üretilen en güzel yarış otomobillerinden birini meydana getirdi.



 

1959: SPOR SEDAN’IN EVRİMİ

 
Jaguar Mark II spor sedan segmenti için bir evrimdi. İlk kez 1955’te üretilen Mark I modeli temel alınarak tasarım daha da iyileştirildi. Jaguar D‑type’ın başarısından ilham alan Mark II, benzer şekilde sert bir yapıya ve alt çerçeveye monte edilmiş süspansiyona sahipti. Ayrıca modelde 2,4, 3,4 ve 3,8 litre olmak üzere artık bir efsane haline gelen sıralı altı silindirli motor da yer alıyordu.

Jaguar Mark II, William Lyons’un tasarım becerisinden hiçbir şey kaybetmediğini gösterdi. Lyons, 1955 Mark I modeli üzerinde çalışarak kalın metal kapı çerçevelerini ince krom çerçevelerle değiştirdi ve ön ve arka camların boyutunu artırdı. İç tasarım zamanının çok ilerisinde, aydınlık ve ferahtı.